Kayıtlar

Kasım, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aynalarla konuşmalar I

Resim
Her şeyden önce gelin, kendi içimize bir daha bakalım. Öyle yarım yamalak değil, düz dümdüz, saf pürü pak, bir aynaya bakar gibi bakalım – mümkünse boydan olan. Uyanınca kendinize baktığınızda gördüğünüz size değil, o sizin bakmaya çekindiği size. Bir su dolu leğen, içi kirlenmiş, birileri kiri temizlemeye boşaltmaya çalışırken biri toprak, kömür, kan atmış. Baktığımız ayna gibi ona da her gün bakıyoruz. Ancak inatla temiz kısmında kendimizi arıyoruz. Kendimizi bulamazsak, yüzümüzü çeviriyoruz. Kabulleniyoruz, o kirin orda kaldığını, leğeni ters yüz etmeden de düzelmeyeceğini. Ben bugün oturdum bu leğene baktım. Uzun uzadıya bir bakıştı bu, her şeye bakmaya çalıştım. Zaman zaman kirleri temizlemeye çalıştım, zaman zaman kir benim yansımam oldu. Uzun yollar, uzun yıllar harcamış olmasam da, leğendeki kirleri görecek kadar çok şey yaşadım. Ne yazıktır ki, bunu en güzel zamanlarda yaşadım. Fakat en anlayamadığım şey leğendeki kir değil. Aksine kir çok anlaşılabilir. Buna suyun doğası