Kayıtlar

2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir Ütopya’dan Geçmişiz.

Resim
Bu gibi günlerde miş’li geçmiş zaman kullanıyorum, görmediğim ya da duymadığımdan değil, şimdi 5 yıl sonra baktığımda çok uzak gelmesinden bu kipi kullanmam. Zamanın kudreti, o günlerin üzerine bir örtü çekmeye yetememiş. Anılar, her yerde konuşulur, işitilir olmuş. O günlere dair, bazılarımız için hâla tanımlanmaya, anlaşılmaya ihtiyaç duyulan bir belirsizlik hali var. Herkes, kelimeler izin verdikçe bunu tanımlamak için bir kaç kelam ediyor. Ben de bu kervana katılıp, o günleri kendi hikayemle anlamlandırmak istedim. Bugün, hafızam beni eylemlerin başladığı ilk günlere götürdü. O zamanlar herkesin deyimiyle apolitik olan gençlerdendim. Lakin bu, apolitik olmak istediğim için değil, politik olmak istemediğim için böyleydi. “İyi de fark ne” derseniz… Fark, biraz da fark görememek. O tanımlamayı yaptığınız gençler, aslında “bir şey” olan bir nesil değil, bir şey olmaya baş kaldıran, başkalarının tanımlarıyla sınırlandırılamayan bir nesil. Sırf bu yüzden de farklı olan haya

Aynalarla konuşmalar V

Buradayız Ahbarig! Düşündünüz mü hiç, orası neresi? Hiç yürüdünüz mü o yoldan? Amcamlaydım. Kaset dinlenen zamanlardı. Bir de karma kaseti vardı, kırmızı şahininden eksik olmazdı. Hangi seyahatimizdi hatırlamıyorum, muhtemelen şehirden gelip, bizi yaylaya götürdüğü günlerden biriydi. Bir çift kalem… Doğduğum günlerde yaşanan bir olayın ağıdı, çocukluğumun şarkıları arasına girmişti. İlk gençliğimde, bağlama çalmaya başladığım ilk günlerde oluşturduğum repertuarıma girdi. Sonralarıysa hep güvercin tedirginliğiyle söylenmiş şarkılardan oldu. Bir ankara ayazında yitip giden biriydi. Oğluna yıllar sonra biri: “Baban da sıcağı severdi.” yazmıştı. Bu çirkinlik size tanıdık geldi mi? İsterseniz şarkıya bir kulak verin: https://www.youtube.com/watch?v=1kL1ri18odU Yetmedi… Okuldan yeni gelmiştim. Türkiye ortalamalarına sahip bir devlet okulunda okuyordum. O zamanlar, ortalama derken ne demek istediğimiz daha netti. Şimdilerde çok bir şey ifade etmiyormuş, konuştukça far

Aynalarla konuşmalar IV

Bu sefer yine zamanın bir yerlerinde saklanmış biriyle tanıştırmak isterim sizi. Fakat ondan önce gelin kendinize bir çay demleyin, kulplu bir bardağa doldurun, yazının kalanına öyle devam edelim. Hepimizin yaptığımız şeylerden keyif alması önemli. Kendimizi bir şeyler değiştirdiğimize inandırdığımız günlerden biriydi. Hani, bir yanıyla da inandırmakla kalmıyoruz değiştiriyoruz elbette. Üç arkadaş tarihi sokaklar arasında kaybolup, kendimizi bir pazarın içinde bulduk. Bu pazar tarihin eski zamanlarını görmüş, sur içinde bir pazar. Kemerlerden geçince sizi karşılıyor. Çayıyla, sohbetiyle meşhurmuş. Pazara girer girmez bizi son zamanlarda olduğu gibi mendil satan çocuklardan biri karşıladı, Muhammet. Biz mendil almak istemediğimizi söyledik. Diğerlerinin vermediği bir tepkiyle karşılaştık. Bize kızdı, yükseldi: “Zaten kimse almıyor, ben nasıl para kazanacağım!”. Sitem o kadar haklı geldiki o an ancak yine de mendil almak, onun anını kurtarmaktan başka bir işe yaramayacaktı. Hiçbir z

Aynalarla konuşmalar III

Resim
Bir önceki yazıda bir video vardı, izlemişsinizdir belki. Şimdi o videoya geçmeden başka bir videoyu ilginize sunacağım. Onu da sunmadan, gelin biraz zamanda yolculuk yapalım. 1900’lerin başında dünyaya gelen bir beyfendinin 90’ların başında dünyaya gelen torunuyum. Ben, yüz ölçümü  510.100.000 km² olan dünyanın, 510 milyon 100 bin kilometre kare üzerinde yalnızca 783 bin 562 kilometre karesinin sadece 38 bin 873 kilometre karesini kaplayan bir vilayettinde gözlerimi açarken, uçakla bu vilayetten 18 saat 20 dakika mesafede olan bir şehrin konferans salonlarından birinde 12 yaşındaki bir kız çocuğu tüm insanlığa bir ders veriyordu. Akranlarının 20’li yaşlarına gelmesine rağmen kuramayacağı cümlelerle, dünyanın “liderlerine” korumamız gereken en temel şeyin “dünyamız” olduğunu hatırlatıyordu. Ne mi o ders, buyrun kendi ağzından dinleyin: Şimdi de gelin bu dersten kendimize hangi soruları çıkarabiliriz, bir kaçına bakalım... Şimdilerde pek çoğunuz ailesiniz, annesi