Üşümek,sessiz direniş !
Üşüyorum… Sanırım kendimi bildim bileli üşümek fiilli cümleler hep kurdum ne yazık ki kurmaya da devam edeceğim. Çünkü içim hep üşüyor, yokluktan üşüyor, özlemden üşüyor, dünyadan üşüyor,van dan üşüyor, sokaktan üşüyor, gözlerden üşüyor, çocuklardan üşüyor, ölüm üşütüyor içimi, uzaklar üşütüyor… “İnsanlar aynı dilde güler”miş ya bence insanlar aynı dilde üşür ve aynı dilde ağlarlar. Gözlerinden akan yaşların rengi de dilide yoktur, tıpkı ölümün olmadığı gibi… Yavaş yavaş kavrulan sokaklarda uzakların düşlerini kurarak büyüdük. gözlerimiz hep olmayışları aradı, bakışlarımızda hep olacaklar vardı ama baktığımız yer hep uzaktı. bu yüzdendi bilinmez ülkelerden gelecek anka kuşlarını büyütmek düşlerimizde halbuki bembeyaz güvercinler uçururduk ya hep özgürlüğe… Ağız dolusu gülmelerimiz olmadı hiç, her gülüşümüzde var olan burukluk yeryüzünün sınırsız ve acımasızlığıyla paraleldi. Paralel evrenlerimiz yoktu paralel sevdiklerimiz vardı, üşüyen her çocuk soba yanında patates