Olamayışın öyküsü...

Bir gidişte saklıydı herşey…

İnsanın susmasıyla başlayan

Susuşla devam eden ve bitişi olmayan hiçbir zaman..

Çözümsüzlük,mana yüklenmiş hali bu durumun

Peki ya nedeni…

Yine derin bir iç çekişin peşi sıra gelen,ağır susuş..

Çayı yudumlarken ısınmasıydı içimizin,
Vapur geçerken üşüşmesiydi martıların,

Ya da yağmurdan sırılsıklam bir köpeğin sığınacak yer aramasıydı,

Usul usul dinmesiydi yağmurun kulaklarımız da bıraktığı müzikalin..

Herşey bitişe ve olmayışa işaretti,

Issız bir cuma günü,sessiz sahillerde.
Yokluktu uzanılan her şey,uzaktı gidilecek her yer,

Durup düşünmek gerekirdi tüm varışların nedenini…

Ve sonra ıslanırdık sokaklardan,koşarken damlalar meydanlara..

İrkilirdik haykırışıyla sonsuz maviliğin..
Tesellisi otobüs durakları olurdu gözyaşlarının

Üşüyen bedenlere bir kıvılcımdı köşe taşlarına kurulan tezgahlar

Üzerime bir ağırlık düştü a. gözyaşıyla yüklü ceketimden olsa gerek..
Değiştiremiyorsun düşmesini göz yaşlarının,kalmasını gideceklerin,dönmesini varmışların..
Değiştiremiyorsun yoklukları,ıslak bir ceket gibi atamıyorsun bir kenara..

Yani hep bir olmayışlar arasında olduramıyorsun dar geleni üzerine,doğru yer doğru zaman doğru söz belirsizliklerini de çözemeyiş aslında tüm bu olamayışlar..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoş gelişler ola eyyy 2019!

Mesafeler...