Düne dair...
Evet bakınca bir yıl daha yaş aldım, her gün bir gün daha
yaş aldığımız gibi. Zaman, sanki beni içine alıp son sürat giden bir vasıta
gibi, nereye yetişeceğini anlamadığım, acelesinin ne olduğundan bi haber
olduğum, telaşlı bir vasıta.
Bu vasıta çok hızlı gitse de durakları es geçmiyor, ne mutlu!
Zira o durakların her birinde bir birinden güzel insanlar dahil oluyor
yolculuğuma, birbirinden güzel onca insan, yolda hızlı gidiyor olsak da vaktimizin
olduğunu ve beraber gidiyor olduğumuzu hatırlatıyor hep bize zaman.
Bir fotoğraf karesinde, bir şarkı sözünde, bir şiir dizesinde,
bir sokak tabelasında, bir fincan kahvede, bir bardak çayda… bana duraklardan
aldıklarımızı hatırlatıyor ve tek başına olmadığımı -zaman zaman- kulağıma
fısıldıyor anbean.
Elbette zaman zaman her durakta olduğu gibi binenlerin
yanında inenlerde oluyor. Selam olsun tüm gidenlere!
Bu, hızlı giden vasıtanın manzarası hiçte iç açıcı değil,
her yerde acı, her yerde ölüm, her yerde hüzün, her yer karanlık, her yer
suskun, giden çocuklar, ağlayan anneler, yüreği yıkık insanlar… Çok kirli bir coğrafyadan
geçiyor bu vasıta açık ve net ama sanki içindekiler, hep güzel günlerin
düşlerini kuranlarmışçasına güzel, o günlerin özlemiyle sıcak, o günlerin
inancıyla heyecanlı ve inadına o
günlere koşanlar!
Ve bu vasıtanın siz güzel insanlarla, güneşli güzel günleri
göreceğimiz duraklara doğru hareket etmesi dileğiyle! Hepimiz için güzel
günlere…
Pek tabi mümkünse!
Yorumlar
Yorum Gönder