Yine...

Yine sana geldim.
Nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu be.

He neden şimdi geldin diyecek olursan, sabah aldığım bir mailde bir giriş vardı;
"Göz yaşları, yazılması gereken sözcüklerdir."
He yok yanlış anlama, gözyaşımdan değil gelişim, yazılması gereken sözcüklerden.

"Gel" mesela dünyadaki en ağır şiir.
Tek kelime, tek hece...

Evet, bu zamana kadar hep çağırdık, çağırdığımız sanıldı belki, bu şiir çağırmaya dair değildi biliyorsun.
Bu şiir var olmaya dairdi, yürümeye dair değil varmaya dairdi, özlemeye dair değil sarılmaya dairdi.
Ve yine biliyorsun;
"...o ölüm uykularında
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısındanNe düşler görebilir insan, düşünmeli bunu. "
Uzun uzadıya bir giriş değil bu, kapı hep açıktı zira.
Bu giriş, çıkıp bir tepeden güneşe yaklaşmak gibi, eriyeceğini bilerek kaynar suya koyulmak gibi, akşam olunca günün bitişi gibi.
Bak sana ne zamandır böyle şeyler dememiştim özlemişsindir.
Lakin çok heyecanlıyım şuan, itiraf ediyorum. Seni...
Diyemiyorum bak, hala aynıyım aslen ben. Sen gibi, değişmiyor bazı şeyler.
Sana karşı değişmemişim ama değiştim biliyorum.
Hiçlikten gelen sesin gittiği yer neresi?

***

Sen hiç iyi hissettin mi?
Ben hissettim, kör oldum!
Bir şey taşımanın tek yormayan hali düşüncede taşımakmış, yormuyor aksine iyi hissettiriyormuş insanı.
Bak sen bunu da bilirsin;
"Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin"
Bilmek güzel. Anlatamamaksa...
Bir tanısan sen de düşünürsün.
İner gider ay geceden, sabah olur güneş doğar, bilinmez bir geleceğe koşan acemi çocuklar oluruz.
Gülün kokusu ulaşırsa geceye, off ne muhteşem buluşma!
Yani sen O'nu bilir misin bilmem ama bilmelisin.
"Anlamlar artık bazı kelimelere sığmıyor."
Sığmasında zaten artık yeni kelimeler olsun anlamları karşılayacak, yeni kelimeler olsun O'na ulaşan.
Bir de şu dizeler;
"Yardım et bana, çıkayım bu uçurumdan

Biraz da senin ellerinle kurtulur dünya 
Sen beni seversen çocuklar büyür 
Karşılık bularak bütün sorularına "

***

Ya sana yazmayalı o kadar yazamaz olmuşum ki kusura bakma.
Surçu lisan ettiysem affola.
Bu nüsha İsmail Abi'ye, Turgut Abi'ye, Ahmet Abi'ye Mecnun'lara Leyla'lara gelsin.
Banklara, sokaklara, kaldırım taşlarına gelsin.
Gece gökte parlayan aya, gündüz ışıyan güneşe, durmadan dönen dünyaya gelsin.
Yaz aylarında yağan yağmura...
İyiliğe, güzelliğe...
Ve en çok da "TFE"ye gelsin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoş gelişler ola eyyy 2019!

Mesafeler...

Olamayışın öyküsü...