Gidenlere...


Dile kolay; 1 yıl,12 ay,365 gün,8760 saat geçmiş “3-5” ağacın bir kuşağı, bir ülkeyi, bir maziyi değiştirdiği günlerin ardından…

Değişmek doğru kelimemi bilmiyorum fakat, şöyle ki bir süredir “doğru” ne bilmiyoruz sanırım…

Zira;

Yıllarca çocuklar gülsün diye varız dediler, gülüşü güzel çocukların gülüşünü aldılar,

Analar ağlamasın gözlerine yaş yakışmıyor dediler, en büyük acılar yaşadı evlatlarını yitiren analar,

"Baba" eve “ekmek” getirir dediler, eve ekmek getirmeye giden evladını 264 gün hastane kapısında bekledi babalar,

Ki bunlarla birlikte;

15 Yaşında okula gidecekken kendinin kaç katı mezara giden Berkin’e ağıt yakanlar yerine “yuğ” çekenler doğruydu,

19 unda sevdiğini söyleyecekken Ali İsmail sevdiceğine, “Neden öldürdünüz” diyen anneler değil “Nasıl öldürdüğünü” söyleyemeyecekler doğruydu,

19 unda yollara çıkacakken güzel günler için, dönülmez yollara giden -annesini de götüren- Mehmet değil “sokakta ne işi var” diyenler doğruydu,

Yaşanılacak nice güzel günlere inanan Ethem ve niceleri değil, onların ölümlerine “ölmüştür,geçmiştir..” diyenler doğruydu,

Böyle olunca emin olamıyor insan “doğru”nun ne olduğundan…

Lakin hepimizin bildiği şeyler var;

15 yaşında 16 kilo Berkin artık uçurtma uçuramayacak,

19 yaşında Ali İsmail sevdiğini söyleyemeyecek sevdiceğine,

19 unda Mehmet yollara düşemeyecek zerdalileri toplamak için,

Güneşli güzel günleri göremeyecek artık Ethem ve niceleri…

Lakin bilsinler ki onlar;
Güneşe yürürken yaktıkları yüreklerden, güneşe inanan milyonlarca yürek filizlendirdiler,

Ve bilsinler ki onlar;
Adları yazılı sokaklardan, doğacak bebeklere ad oldular.

Ve bilsin ki onlar;
Ateş oldular deniz kenarlarında yakılan, dağ başlarında tüten.

Ve bilsin ki onlar;
Şiir oldular kara gecelere inen, nota oldular umutlu sabahlara doğan.

Ve bilsin ki onlar;
Gitmekle gitmiş olmadılar, hayalleriyle kaldılar…

Ve bizle kalacaklar…

***

Heee siz "doğrular" size de bir çift sözüm var;

Güneşli güzel günlere inanan bizler,

“Doğru”larınız, nefretiniz ve korkularınıza inat

Umudumuz ve inancımızla,

Savaşın değil Barışın sesini yükselterek,

Biz olarak,

Kuracağız yarınları, hani aklınızda bulunsun…

Bir de sırf meraktan;
"Rahat uyuyabiliyor musunuz acaba?"

Biz mütemadiyen gidenleri düşünmekten uyuyamadığımız gecelerimiz çokta...
Hayır uyumayın demiyoruz hobi olarak yine uyuyun ama uyuyamazsanız korkmayın geceler siz kadar "insan yemiyor"...

*Ve bu nüsha gidenlere gelsin sadece ve sadece gidenlere…







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoş gelişler ola eyyy 2019!

Mesafeler...

Olamayışın öyküsü...